Vajinismus tedavisi genellikle çok basit bir süreç olup hastaya ve hastanın sıkıntılarına uygun bir biçimde yapılmaktadır. Vajinismus hastalarının en çok sıkıntı çektiği safhalardan bir tanesi tedavide ne ile karşı karşıya gelecekleri, yapmaktan çekindikleri şeylerin onlardan istenip istenmeyeceğidir.
Tedavi plânı hastanın ihtiyaçları ve kişilik yapısı doğrultusunda düzenlenir. Bazı hastalar yalnızca bilgilendirme ile sorunlarının üstesinden gelebilirken, kimi hastaların psikolojik ruh hallerini anlamak için anne, baba ve çocukluk munasebetlerine kadar inmek gerekebilir. Ayrıca bazı hastalarda ise davranış temelli egzersizler ve sözlü uyarılar faydalı olmaktadır.
Kimi hastalara ise kombin denilen var olan bütün sistemlerin içeriğinden oluşan tedavi yöntemleri birleştirilerek uygulanabilir. Sonuç olarak berlilenecek tedavi yöntemi hastaya uygun şekilde belirlenir ve hastanın rahatsızlık hissettiği şeyleri yapması istenilmez. Ardından tamamiyle kişiye duygularını kontrol etme yetisi öğretilir.
Dilatör, tıp literatüründe kanal genişletici edavat manasına gelmektedir. Vibratörün bir benzeri olup, çeşitli biçim ve büyüklükte segmentler şeklinde kullanılabilen, cinsel münasebet öncesi yada ağrılı cinsel ilişki (vajinismus) evresinde vajina egzersizleri için kullanılan tıbbi malzemelerdir.
Hastanın durumuna göre tedavi süreci değişebilmektedir beraber ortalama 3-5 seans ve bu seansta 2-3 haftalık bir olgunlaşma sürecinde tamamlanması plânlanarak düzenlenir. Hastalarımızın tedavideki en büyük korkuları “acaba başarabilir miyim?” hissini yaşayarak tedaviyi ertelemeleridir. Ertelenen bu süreç gitgide korkuyu arttırmakta ve eşlerin birbirlerinden ve cinsellikten uzaklaşmasına sebep olmaktadır.
Vajinismus, çözümü basit olan bir sorundur. ilk olarak yapılması gereken tedaviye karar verebilmektir. Tedavi kararını veren hastanın kendisi, eşi ve doktoru bir takım şeklinde çalışarak bu sorunu kolaylıkla çözebilir ve o kadının sorunlarını yenmesini sağlayabilmektedir.
Vajinismusun oluş nedenleri kişiden kişiye farklılık arz edebilir;
“Vajinanın çok küçük veya çok dar olmasından dolayı ilişkiye girememek” şeklindeki bir kavram genel anlamda doğru değildir, çünkü vajina kendi yapısı itibariyle esnektir ve doğum esnasında bir çocuğun başını çıkaracak kadar genişleyebilir (ki bu yaklaşık 10 kat genişleme demektir).
Bilinç altında var olan korku ile kadının vücudunda ve vajen bölgesinde istem dışı kasılmalar ve kilitlenmeler oluşur. Vajinanın girişindeki kasların kasılmasının yanısıra bütün vücutta bir kasılma, korku ve panik hali de meydana gelmektedir. Bu haldeki bir kadın ilişki esnasında bacaklarını sıkı bir şekilde kapatır ve artık ilişkiye izin vermez yada veremez.
Vajinismus hastalarının psiko-sosyal durumları incelendiğinde kötümser bir bakış açısına sahip oldukları görülebilmektedir. Bu kötümserliğin sonucunda tedavinin işe yaramayacağı yada gereksiz bir uğraş olduğunu düşünebilmektedir. Bununla birlikte farklı nesnelere ve ortamlara ait korkularının da varlığı mevcut olabilmektedir.
Tedavi sürecini başarı ile geçebilmenin üç temel noktası vardır;
1- Aktif ve yönlendirici terapi yaklaşımı
2- Güven verip destekleyecek hekim/terapist
3- Erkeğin eşine güven, cesaret ve uygulamalarda yardımcı olacak sakin tavrı